Pages in topic:   < [1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16] >
Off topic: Osmanlıca - Türkçe kaynaklar, Cumhuriyet boyunca Türkçenin serüveni, Günümüz Türkçesi...
Thread poster: Adnan Özdemir
Post removed: This post was hidden by a moderator or staff member for the following reason: Requested corrections not made within 1 working day
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir  Identity Verified
Türkiye
Local time: 12:34
Member (2007)
German to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
Ölçünlü Türkçe dayatması Feb 21, 2016

Büyük kentlerde doğup büyüyen çocukların çoğunu dil konusunda şanssız sayıyorum. Küçük şehirlerde bile gözlemlediğim ve kulak misafiri olduğum birçok olay var. Bir keresinde okuldan yemeğe gelen kızcağız annesiyle konuşurken birkaç sözcüğü "anne ona öyle denmez şöyle denir" diyerek sözde düzeltiyordu. Çocuğum olmadığı için okullarda eğitimciler tarafından nasıl bir Türkçe tembihlendiğini bilemiyorum. Televizyon türkçesini, yazı ve kitlesel haberl... See more
Büyük kentlerde doğup büyüyen çocukların çoğunu dil konusunda şanssız sayıyorum. Küçük şehirlerde bile gözlemlediğim ve kulak misafiri olduğum birçok olay var. Bir keresinde okuldan yemeğe gelen kızcağız annesiyle konuşurken birkaç sözcüğü "anne ona öyle denmez şöyle denir" diyerek sözde düzeltiyordu. Çocuğum olmadığı için okullarda eğitimciler tarafından nasıl bir Türkçe tembihlendiğini bilemiyorum. Televizyon türkçesini, yazı ve kitlesel haberleşme dilini her alanda her koşulda dayatmak sanki insanlarımızı tedirgin ediyor gibi bir izlenime kapıldım. Akrabalarımın çocukları da evlerinde sürekli ölçünlü konuşuyorlar sanki. Analar-babalar çocuklarının dil eğitiminde çeşitli yanlışlar yapıyorlar, ölçünlüye her şeyiyle uymaya çalışıyorlar gibi gibi. Bu iyi bir şey değil. Kesinlikle yanlış. Dili, renklerini, tonlarını zayıflatıyor, yok ediyor.

Sorunun Türkçeyi de aşan boyutları var. Alt komşum Semra Hanım, çok eskiden Ağrı bölgesinden göç ettirilen bir ailenin kızı. Bir keresinde, kendisine Kürtçe bilip-bilmediğini sorduğumda bana "Bilmiyorum Adnan abi, anam-babam öğretmedi" demişti. Niye öğretmediklerini az buçuk kestirebiliyorum. İnsanın ana dilini yitirmesi çok acı bir şey olsa gerek. Yine, Hamburg futbol takımının italyan asıllı çalıştırıcısı Bruno Labbadia da küçükkene kendisine okuldaki arkadaşlarınca; kökeni nedeniyle baskı yapılması ve "makarnacı" diye ad takılması yüzünden hiç İtalyanca öğrenmemiş (https://de.wikipedia.org/wiki/Bruno_Labbadia).

Ölçünlü dile, çeşitli ağızlardan kazandırılması gereken daha binlerce sözcük var. Birbirimizden öğreneceğimiz çok şey var.

Ölçünlü dil ve ağızlar Almanya ve İspanya coğrafyalarında da var, başka coğrafyalarda da vardır. Anlıyorum, ölçünlü moderin zamanların gereksinimlerinden kaynaklanmış, karşı değilim ölçünlüye. Herhangi bir dilin ağızlarına da karşı olunmamalı ve yaşatılmalı diyorum. Ölçünlünün öğrenmesi gereken daha çok şeyler var.

* Her zamanki gibi, eleştiri ve yorumlara açık bir yazıdır.


Güldürü (Kıprıs): https://www.youtube.com/watch?v=SivrsidWbnM&ebc=ANyPxKqmP0j-06Iokl24ffC09GgTEYV1jCkj_vHoTPT2RulO4xIGd_TCPnx7fMt5MV85Y1iXZmaGs0fD81H9MWrxFwfDagvPZQ



[Edited at 2016-02-22 03:44 GMT]
Collapse


 
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir  Identity Verified
Türkiye
Local time: 12:34
Member (2007)
German to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
Teknik Türkçe, Türetme, Derleme vs. Mar 26, 2016

--KudoZ bölümündeki yazımdan alınmıştır--

Teknik konularda Türkçenin yetersiz olduğu savına katılmıyorum. Almanca çok mu güzel bir teknik dil! Onca yıldır teknik konuları çevirirken imanım gevriyor, üşenmeden İng-Alm karşılaştırmalara da bakmaya çalışıyorum. Teknik Almanca çok ÖzAlmanca. Olması gerekeni yapıyor Almanlar. Bizler de yapmalıyız. İşlenmeyen-işletilmeyen dil nasıl bir teknik gelişme gösterebilir? Teknik Türkçede alacağımız
... See more
--KudoZ bölümündeki yazımdan alınmıştır--

Teknik konularda Türkçenin yetersiz olduğu savına katılmıyorum. Almanca çok mu güzel bir teknik dil! Onca yıldır teknik konuları çevirirken imanım gevriyor, üşenmeden İng-Alm karşılaştırmalara da bakmaya çalışıyorum. Teknik Almanca çok ÖzAlmanca. Olması gerekeni yapıyor Almanlar. Bizler de yapmalıyız. İşlenmeyen-işletilmeyen dil nasıl bir teknik gelişme gösterebilir? Teknik Türkçede alacağımız daha çok yol var. Buna da şükür diyorum.

Bu"Cycloramic" kimbilir kim tarafından uyduruldu ve adına da yaratım dendi. Çevirirken işte böyle ne desek ki dediğimiz çok "yaratım" var İngilizcede.

Bir sistem üretsem ve adına da ÇekBAK360 desem... En azından bir kesimin ne diyebileceğini kestirebiliyorum.
-Ağbi olmaz abi bee, olabilseydi Amerikalılar, Almanlar filan uydururdu diyeceklerdir.

Yaygın kullanım konusu var bir de: Yaygın kullanılan bir sözcüğü kullanmamak, ender bir sözcüğü kullanmak, illa yanlış demek değildir..

Bu internette aradığımız, beğendiğimiz, beğenmediğimiz çok hit veren, az hit veren, hiç hit vermeyen sözcükleri kimler üretiyor? Gökten zembille mi iniyor bunlar? BT türkçesinde bayağı bir yol aldık. Nasıl aldık bu yolu: Zamanında müdahale edilebildi. Eski IBM, Apple, Norton (yanlış hatırlamıyorsam), Microsoft ve diğerleri, yazılımlarını birçok dile de çevirme ilkesini benimsedi... Başladık bunlara karşılık aramaya, uydurmaya, bulmaya... Sonra yazılım dünyası çok çeşitlendi, bunların Türkçeye çevrilmesi gereği duyuldu...

Bilgi saymayan "bilgisayarı" zamanında tutmasaydık, tutundurmasaydık şimdilerde; kompütür, kompyuta, ordenador, ordenadora, rehner, rehnaa, rechner filan diyor olabilirdik. Örnekler çoğaltılabilir...

Biraz da türkçenin yapım eklerine, genetiğine filan çalışmalıyız. Anadili Türkçe olan halk eski zamanlarda yoğun hayvancılık geleneğinin olduğu dönemlerde hayvanlarına ne adlar üretmiş-türetmiş uydurmuş... Bunların bir kısmını çocukken yaşayarak görebildiğim için talihli sayılırım... Örneğin, oğlaktan-5 yaşındaki keçiye kadar, yöresine göre neler üretmiş neler..

Sorunun biri şu: Türkçede nasıl sözcük/kelime word/Wort üretilebileceğinin öğrenilmesi gerekiyor. "Aygıt" örneğin bu halkın bulduğu güzel bir terim. Biz okumuşların, eli kalem tutanların da artık teknik konularda filan halk kadar yaratıcı olmaya çalışması, halkın oluşturduğu sözlerden esinlenmesi gerekir.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğünü (TDK) boş zamanınız olduğunda A-Z düzleminde okumaya çalışın, çok şey öğreneceksiniz. Nasıl türetmişler vs. Şimdi modern zamanlarda eli kalem tutanların da "güzel, yerinde, yersiz, saçma" türetimler yapması gerekiyor. Haa, tutan olur tutmayan olur, bunu sorun etmemek gerek.

TDK -> Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü: http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_ttas&view=ttas&kategori1=derlay&kelime1=aygıt


Bir de sözlüklere giremeyen, tembellik edilerek, baştan savma çalışmalarla toplanamayan, derlenemeyen sözcükler var... Bunların sayısı da çook fazladır.

Bir örnek vereyim, anamdan duyardım: NEB ya da NEP kısaltması.

Soru: Ana, bu şey neden böyledir...?
Yanıt: Neb !

AÇILIMI: Ne bileyim ben!






[Edited at 2016-03-26 18:43 GMT]
Collapse


 
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir  Identity Verified
Türkiye
Local time: 12:34
Member (2007)
German to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
"Türkiye Türkçesinde Örtmece ve Tabu Kelimeler" Jun 27, 2016

--Alıntıdır--

Çalışmayı hazırlayan: Cengiz Çelik
======================
.
.
.

1. Dil dıĢı göstergelerle ortaya çıkan tabu: Ġnsanlar tarafından yapılması yasaklanan iĢ, hareket ve eylemlere, belli Ģahıslara ( kral, büyücü, rahip, loğusa, kadın vb.) yeme içmesine (helal, koĢer vs.) kullanılmaması gereken alet ve techizata (silah, tabak, kaĢık vb.) yönelik yasaklamalardır.

2. Dilsel (Lengüistik) tabu:
... See more
--Alıntıdır--

Çalışmayı hazırlayan: Cengiz Çelik
======================
.
.
.

1. Dil dıĢı göstergelerle ortaya çıkan tabu: Ġnsanlar tarafından yapılması yasaklanan iĢ, hareket ve eylemlere, belli Ģahıslara ( kral, büyücü, rahip, loğusa, kadın vb.) yeme içmesine (helal, koĢer vs.) kullanılmaması gereken alet ve techizata (silah, tabak, kaĢık vb.) yönelik yasaklamalardır.

2. Dilsel (Lengüistik) tabu: Dil göstergeleriyle ortaya çıkan lengüistik tabu yalnız kavram ve anlamı yasaklayan bir sınır veya sınırlayıcı değil, o kavramın dildeki adlandırılmasına yani söze (dil göstergelerine) konulan yasaklamalardır (Güngör 2006: 76).

2.1.2 Dilde Tabu
ÇeĢitli toplumlarda görülen dinî, ahlakî ve kültürel olarak sınıflandırabileceğimiz yasaklama ve sınırlandırmaların ister istemez dile de yansıdığı görülür.

Bir toplumda herhangi bir davranıĢ tabu olduğunda bu davranıĢı ifade etmede kullandığımız gösterge kelime de tabu olur (Oyarkılıçgil AteĢ, 1996: 16).

Ġlkel toplumlarda dildeki kelimelerin karĢıladıkları kavram veya nesne ile doğrudan bağı olduğuna inanıldığı için sadece yasaklı olan kavram, hareket veya nesne değil, aynı zamanda onu temsil eden dil göstergeleri de tabulaĢtırılmıĢtır. Örneğin, “cin” yerine “iyi saatte olsunlar veya üç harfli” denilmesi.

Dilsel yasakların (tabu) kullanılması sadece toplumun koyduğu kısıtlamalardan değil, aynı zamanda konuĢanın da birtakım doğaüstü güçlerin dikkatini kendi üzerine çekmemesi ve kendini korumak istemesinden de kaynaklanmaktadır. Bu durum bir nevi “etki-tepki” meselesinden hareketle “tepki”ye sebep olabilecek herhangi bir “etki”den kaçınmak olarak da tanımlanabilir. Buna ilaveten konuyla ilgili çalıĢma yapanlardan Killi “ tercih edilmeyen ifadeler” ya da “tabu sözcükler” olarak da adlandırılan bu tür sözcükler, bireyin kendisine veya toplumun tümüne
7
zarar verebileceği korkusuyla yasaklanmıĢtır. Tabunun çiğnenmesi otomatik olarak tabuyu yaratana ya da tabuya inananlara büyük ölçüde zarar verir demektedir ( 2006: 51). Ullmann tabuların arkasında yatan psikolojik dürtüye göre dilsel tabuları 3 bölümde inceler: 1. Korkuyla ilgili tabular, 2. Üzüntüye sebep olan kavramlarla ilgili tabular, 3. Ayıp sayılan kavramlarla ilgili tabular ( Özyıldırım 1996: 16).

Dilde tabunun uygulanması ifade gücünün sınırlarının zorlanmasına neden olmaktadır. Tabunun illa ki ifade edilmesi gerekiyorsa bu lüzumunun giderilebilmesi için yeni bir arayıĢ içine giren insanoğlu kendine has yöntemlerle bir çıkıĢ yolu bulmuĢtur ( Oyarkılıçgil AteĢ, 1996:17). Bu konuların reel hayat içinde ifade edilmesi bir noktada katiyete dayanmaktadır. Bunun için Türkçede “güzel adlandırma” ya da “örtmece” dediğimiz kelimelerin türemesine sebep olmuĢtur. Bu kelimeler toplumsal bir uzlaĢma sonucu genelleĢmektedir ve kültürel bir değer olarak ortaya çıkmaktadır. Tabuların oluĢması nesilden nesile aktarılan tarihsel bilinçaltı da diyebileceğimiz bir deneyimle gerçekleĢirken, bir kısmı ise yakın tarih içerisinde meydana gelmiĢ olan ve insanlar üzerinde derin etki yaratan olaylar sonucu ortaya çıkmaktadır. Yani, tabular ve örtmeceler bir madalyonun iki yüzü olarak görülmektedir. Tabuların varlığı insanları kaçınmaya zorladığından örtmece kelimeler ve ifadeler dilde kullanılmaya baĢlamaktadır. Bundan dolayı kötü olarak karĢılanan durumlardan bahsetmek zorunda kaldığımızda onu en zararsız kelimelerle ifade yoluna gideriz. Buna bir tür sansürleme de denebilir ( Demirci 2008: 23).

2.1.3 Örtmece
Örtmece, toplumsal bütünlüğün korunması, insanların meramını karĢısındakine daha rahat aktarması; kriz yönetiminde insanların doğru yönlendirilmesi açısından oldukça önemlidir.
8
Kelimeleri içerik bazında güzelleĢtirme fikri yeni bir olgu değildir ve yüzyıllardır tüm dillerde rastlanmaktadır. Bu olguya Türkçede „edebi kelam‟ , „güzel adlandırma‟, „hüsnü tabir‟, „güzelleme‟ veya „örtmece‟ denmektedir. Ġngilizcede „euphemism‟, Fransızcada „euphémisme‟ ve Almancada „euphemismus‟ olarak adlandırılan bu olgu Antik Yunanca kökenli „ eupheme‟ (eu< „iyi, güzel‟ pheme> „konuĢma, söz ‟) kelimesinden kaynaklanmaktadır ( Bilginer 2001: 441). Oxford Ġngilizce-Türkçe Sözlükte euphemism (örtmece)'in tanımı: “Edebî kelam, söylenmesi kaba, çirkin ya da sakıncalı görülen nesnelerin, kavramların, baĢka sözcüklerle daha uygun biçimde anlatılmasıdır (Güngör 2006: 70)” Ģeklinde tanımlanmıĢtır. Güzel adlandırma kimi varlıklardan, nesnelerden söz edildiğinde doğacak korku, ürkme, iğrenme gibi duyguların, kötü izlenim ve çağrıĢımların önlenmesi amacına yönelen ve dünyanın her dilinde rastlanan bir değiĢtirme olayıdır (Aksan 2007: 98). Ancak örtmece ifadelerin bir kısmında toplumca benimsenmeyen bazı nesne, kavram veya davranıĢları karĢılayan sözcüklerin yerine baĢka sözcükler kullanılırken insanları aldatma amacı ön plandadır.

Batılı araĢtırmacılar euphemism terimiyle karĢıladıkları örtmece sözleri “açıklık veya kapalılık ve örtülü ifadenin maksadı bakımından” 1. Açık euphemismler 2. Gizli euphemismler diye ikiye ayırmaktadırlar. Daha çok ticari ve siyasi alanda görülen, kandırma ve aldatma amacı taĢıyan yalan veya yanlıĢ adlandırmalar “gizli euphemizmler” diye adlandırılmaktadır. H. Melenk'e göre, gerçek anlamda güzel adlandırmalar, sadece insanın ürkmemesini, iğrenmemesini amaçlayan “açık euphemizmler”dir. Gizli euphemism denilen örtmece sözler çoğu zaman kötü amaçlarla kullanılmaktadır. Mesela Bosna SavaĢı sırasında BoĢnaklara uygulanan katliam, soykırım Sırplar tarafından “etnik temizlik” olarak adlandırılmıĢtır (Bilginer, 2001:443).Terbiyelilik çabası da, örtmece yoluyla söz
9
varlığında değiĢimlere yol açmaktadır. Bu tür örtmeceler, söylenmesi ayıp sayılan sözcüğün söylenmesiyle dinleyende uyanacak kötü tasarım, izlenim ve duyguların giderilmesi amacına dayanmaktadır (Aksan 1998: 99).

.
.
.
...
------------------------------------------------------
Kaynak ve sağlıklı bir okuma için: http://i-rep.emu.edu.tr:8080/jspui/bitstream/11129/266/1/Celik.pdf
Bu çalışmayı bilgisayarıma indirdim bile
_________________________________________________________________________________

[Edited at 2016-06-27 20:43 GMT]
Collapse


 
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir  Identity Verified
Türkiye
Local time: 12:34
Member (2007)
German to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
"Jilet Sözler" May 31, 2017

--Alıntıdır--
__________

Kolumuzu ısırarak saatler yapardık küçükken, sanki zamanın canımızı acıtacağını anlarmış gibi.
Biz kaybetmeye, ilkokulda silgiyle başladık.
Karı kıza bakmakla değil, karına kızına bakmakla adam olunur.
Duyduğuma göre sözlerimi üzerine almıyormuşsun. İyi dinle sevgili, kelimeler bile sana küfrediyor.
Gitmek sadece bir eylemdir. Unutmaksa koca bir devrim.
O değil de şimdi nüfus say�
... See more
--Alıntıdır--
__________

Kolumuzu ısırarak saatler yapardık küçükken, sanki zamanın canımızı acıtacağını anlarmış gibi.
Biz kaybetmeye, ilkokulda silgiyle başladık.
Karı kıza bakmakla değil, karına kızına bakmakla adam olunur.
Duyduğuma göre sözlerimi üzerine almıyormuşsun. İyi dinle sevgili, kelimeler bile sana küfrediyor.
Gitmek sadece bir eylemdir. Unutmaksa koca bir devrim.
O değil de şimdi nüfus sayımı yapılsa, seni de adamdan sayacaklar ya, ona yanıyorum.
Hak edenin hak ettiğini bu dünyada vereceksin ki, seni diğer tarafta meşgul etmesin!

Keşke, sen benim kalbimin ağrısı değil, alnımın yazısı olsaydın.
Senin dünyaya bakan camların kirli ise, benim çiçeklerim sana çamurlu görünür.
Şekerli bir sakızdın ağzımda, çiğnerken de yorulmuştum. Önce şekerin gitti, sonra cıvıdın.

Daha fazla gevelemeye gerek yok dedim ve tükürdüm. Kim bilir kimin ayağına yapıştın?
Sana bir kapı bıraktım giderken; açtıkça beni, kapatırken kendini hatırla.
Acı çektiğimi mi sanıyorsun? Tabi ki hayır, hissettiklerim acıdan da öte. Vücudum, beynim uyuştu, anlatabiliyor muyum?

Kadına şiddet uygulayan erkek için kapınızın önüne bir kap su koyun. Sonuçta o da hayvan!
Olmuyor der, yapamıyorum der, sen benden daha iyilerine layıksın der. Velhasıl ben şerefsizin önde gideniyim demez!
Kimse senin dalgalarla nasıl boğuştuğuna bakmaz. Gemiyi limana getirip, getirmediğine bakar.

Yüreğini göremeyeni görmezden geleceksin!
Nerede hata yaptık biliyor musunuz? Yönetmeni olduğumuz hayallerimize, figüran olamayacak insanları başrol yaptığımızda!
Bir sırrı tutar gibi tutmak istedim ellerini ve bir sırrı ağzımdan kaçırır gibi söyledim seni sevdiğimi.

Öyle yağma yok! Herkesi yarına götüremeyiz. Kimileri dünde kalmalı. Hak ettikleri yerde.
Ne çok acı var, ne çok zalim var. Ne çok firavun beyinli, nemrut kalıntısı var. Tüm bunların arasında, iyi ki ölüm ve cehennem var.
Sigaram gibisin, gecelerime işledin sevgilim!
Karakterim ve tavrımı birbirine karıştırmayınız. Karakterim kim olduğumla ilgilidir. Tavrım ‘sizin’ kim olduğunuzla.

Sahip olduğun tek şey çekiçse, her şey çivi gibi görünmeye başlar.
Sevildiğini anlamayan biri için, çocuk oyuncağıdır gitmek, şaşmamalı.
Bir cam kırıldığında, ufalanan parçalar saatte üç bin millik bir hızla etrafa saçılır. Peki ya bir kalp kırılırsa?

Hep söylüyoruz; namaz beş vakit, ahlak ise yirmi dört saat farzdır.
Bazen de; yıldızlar bakar, insanlar kayar hayatımızdan.
Değer vermenin sadece matematikte işe yaradığı bir dünyada yaşıyoruz.

Özlemin kaç promil alkol içeriyor sevgili? Tüm dengemi alt üst etti.
Yeryüzünde, aynı kadının başka bir erkeğe, bir zamanlar sana baktığı gibi baktığını görmek kadar büyük bir acı yok.

Hayatı özetlemeye gelince; yüzmeyi bilmiyorsan, çırpınacaksın.
Hayatta her şeyin mümkün olacağına inanabilirdim; sen gelseydin eğer!
Bugün vazgeçtim ellerinden, gözlerinden, yalan sevginden. Bana ait hiç bir şey olmadığını gördüğüm yüreğinden. Bir dalga kumsaldan ne götürürse işte öyle götürdün bendekileri, dümdüz bıraktın.

Kahır; aşkın mektubudur ve her zaman gidenler yazar.
Bazı yaralar vardır ki, kapanmış olsalar bile dokununca sızlarlar.
Aylar sonra gelen ‘nasılsın’ mesajına verilecek tek cevap; Ne oldu kimse benim gibi sevemedi mi olur.
Acılar iyidir bize geçmişin gerçek olduğunu hatırlatır.

Sıkı sıkı tembihlerler ; 'Unut onu, aklına bile getirme, çıkar kafandan, hafızandan sil.' Sanki seven beynimizmiş gibi.
Kusursuz olmasa da olur, huzursuz olmayalım yeter.
Köşe başında durdurup kimliğimi soruyorlar; tutup yaralarımı gösteriyorum.
Aşk jilet yarası gibidir, acısı geçer izi kalır!

Kalbimi ve ruhumu vermemin bir yararı yok, çünkü sen zaten bunlara sahipsin. O yüzden sana bir ayna getirdim. Kendine bak ve beni hatırla.
Palyaço misali gündüzleri güler, geceleri ağlarım.

Bırak, tipimiz bozuk olsun bilader. Hamdolsun sütümüz bozuk değil, helal ya o bize yeter.
Uzatmayın kirli ellerinizi üstüme, yetişebilecekleriniz sadece hayal kırıklıkları.
Bizde sabah olmaz, bizde güneş doğmaz, biz isyankarız kızım, bizle dost olmak size yakışmaz. Biz sadece sevdiklerimizin eseriyiz. Ben keder üretir dert yaratırım, aleme ibrettir her bir satırım, kırk yılın başında halim hatırım sorulsa ne yazar sorulmasa ne !

Kim demiş ki sarhoşluk kötü şeydir. Oysa ben her şeyimi ayıkken kaybettim.
Yüreğinin çöllerine nehir, saçlarının tellerine esir oldum. Ben ki asi, boyun eğmez. Ben ki çılgın söz dinlemez. Senin için hem de kaç kez yaşlar döktüm inanmadın. Bakma ben sana çok kıymet verdim. Ağlattın inlettin beni, ben yine seni sevdim.

Aldanma hayatın cilvelerine her şey bahane, görünüşüm serseri ama gönlüm şahane. Sil at aklından yazıp çizdiğin eseri.
Mevlam güzel yaratmışsa yak demedi alemi, yakacaksan beni yak, yakma bütün alemi.
Canda isyan ,tende isyan ,nefeste isyan, bağrımda bir gül açmış, kokusunda isyan.
Bilmesek te zengin çocukları gibi parlak taşların üzerinde dans etmeyi, elbette biliriz Allah’ına Kadar Sevmeyi.

Biz kimleriz diye sorma, biz hayata boş vermişlerdeniz. Bize hayat nedir diye sorma, biz hayat deryasında yüzenlerdeniz. Bizi arama lüks meyhanelerde, biz dost şarabı içenlerdeniz. Bize dost, arkadaş nedir diye sorma, biz onlar için ölüme gidenlerdeniz.
Gel benim ol sevdiğim, bu yaralar senin için. Aşkı elde değil, bir de bende gör bizim için…

-----------------
Bunlar da ilginizi çekebilir: Acı Sözler Damar Mesajlar Damar Sözler Harbi Mesajlar Harbi Sözler Jilet Sözler Ayrılık Mesajları Hüzünlü Sözler İsyan Mesajları İsyan Sözleri
-----------------


Kaynak: http://www.sozumona.net/guzel-sozler/jilet-sozler.html

[Edited at 2017-05-31 19:37 GMT]
Collapse


 
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir  Identity Verified
Türkiye
Local time: 12:34
Member (2007)
German to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
"Sert Sözler" May 31, 2017

--Alıntıdır--
______________

Kimileri toprak kadar kıymetli, kimileri bir ot kadar değersiz. Herkes bir şekilde yaşıyor işte. Kimileri şerefli, kimileri şerefsiz…
Yeni bulduğun arkadaşları kaleme, eskileri silgiye vurma. Kalemin ucu kalbine batarsa, silginin yumuşak şefkatine muhtaç olursun. Güvenme karaktersizin vefasına. Bugün över, yarın söver!
İnsanlık” yazın.. Boşluk Bırakmayın..! Hiç bir yere göndermeyin.! Bırakın sizde
... See more
--Alıntıdır--
______________

Kimileri toprak kadar kıymetli, kimileri bir ot kadar değersiz. Herkes bir şekilde yaşıyor işte. Kimileri şerefli, kimileri şerefsiz…
Yeni bulduğun arkadaşları kaleme, eskileri silgiye vurma. Kalemin ucu kalbine batarsa, silginin yumuşak şefkatine muhtaç olursun. Güvenme karaktersizin vefasına. Bugün över, yarın söver!
İnsanlık” yazın.. Boşluk Bırakmayın..! Hiç bir yere göndermeyin.! Bırakın sizde kalsın…!..

Baba parası yiyerek kendini adam zanneden ile sırtındaki yük ile kendini beygir zanneden eşek arasında hiçbir fark yoktur.
Hayatta iki şeye dikkat edin; yolda yürürken kavşaklara bir de yüzünüze gülen yavşaklara!
Bazı insanları toplasan da çıkarsan da fark etmez çünkü; Karakterleri hep 'Sıfırdır'.

Her haltı yiyip, evleneceği kızın el değmemiş gonca gül olmasını isteyen erkekler, siz hiç b*ka kelebek, çiçeğe sinek konduğunu gördünüz mü?
Bütün erkeklere odun diyen kızlar! Her sabah o kadar makyajı ormana gitmek için mi yapar?

Kimi insan girdiğinde odayı aydınlatır, kimi de çıktığında.
Gidenin arkasından nokta koyun ki gelecek olanın ismi büyük harfle başlasın..
Menfaat çevresinde dost edinen, çile yolunda yalnız kalır.
Çok dostum var benim, yeter ki işleri düşsün.
Herkesin kalbimde bir yeri var. Kiminin altı çizili, kiminin üstü!

Yeni bir sayfa açtım, içinde sen yoksun. Kalbim barınak değil ki içinde köpekler olsun!
Nokta koyduysan bir kere, çevirmeyeceksin onu virgüle. Ne soru kalmalı, ne de tek bir soru işareti geriye!
Sigarayı kül tablasına bırakır gibi bırakırım seni. Öyle kendi kendine yanarsın!
Bizim kimselere şekil koyduğumuz yok. Ama şeklimiz birilerine koyuyorsa sıkıntı yok!

“Kız çocuğu okur mu?” diyen adam! Karını hastaneye götürünce bayan doktor baksın demeyi biliyorsun.
Turşu kurar gibi, hayal kurmayın her hıyarla!
Hamurunu bildiğim insanların şekilleriyle ilgilenmiyorum!
Kalbimi park yerimi sandın, çık dışarıda oyna!
Erkek özlediğini söylemez! Oturur bir sigara daha yakar..
Bizim aklımızın bile almadıklarını, başkalarının midesi nasıl alıyor anlamadım.

Şeytan’ın en büyük dostu, ağzı gevşek, yüreği yavşak olan insandır. Her iltifata itibar etme! Kurban kesilmeden önce boynu okşanır. Ben hiç kimseyi öyle yarı yolda filan bırakmam. Aldığım yere geri iade ederim!
Hayatta Üç Çeşit İnsandan Kork; Dağdan İnme, Dinden Dönme, Sonradan Görme.

Ulaşamadığın kadına kaşar demeyeceksin paşam! Biraz delikanlı olup; bu beni aşar diyeceksin! O kadar.
İnsan herkesi almamalı hayatına; özeli olmayanın, özlemi olmaz!
Mazin kirlenmişse lekesi çoksa, güzelliğin neye yarar şerefin yoksa!
Hak edene masadan öyle bir kalkıp gideceksin ki; kendisini garsona bahşiş olarak bırakılan bozuk para gibi hissedecek.

Sana sağır olana, sen dilsiz olacaksın.
Gidişine illa bir isim konulacaksa; “Mal kaybı” diyelim.
İki yüzlü insan pazar tezgahı gibidir? Öne iyilerini koyar, arkası hep çürüktür!
Kafam dağınık olabilir ama kimi nereye koyduğumu asla unutmam!
Bu saatten sonra ben başkasını düşünerek yazarım, sen de üstüne alınarak okursun!

Haklısın güzelim; bizden adam olmaz, aşkı hala kalpte arıyoruz.
Boş versene! Aşk mı kaldı artık? Herkes gördüğünü sever olmuş. Ne olduğuna değil, ne verdiğine bakar olmuş.
Kanı bozuksa, bahaneyi sütte aramanın alemi yok ki...
Bazı aileler çocukları doğduğunda kulağına isim yerine birkaç kez 'adam ol' diye fısıldasaydı, biz de büyümüş hallerini isimleriyle anabilirdik.
Aşk için edilen yeminler yüzünden sığılmayacak cehenneme!
Bazen hayata sağlam bir temizlik gerekir. İçini tüketen aşklara, hırpalanmış dostluklara, yanlış insanlara yol vermek gerekir.
Hani derler ya 'Özün neyse sözün de o olsun' diye. Ben de diyorum ki; özü olmayanın söyleyecek sözü de olmasın!

Keşke hep çocuk kalsaydım diye üzülme sevgilim. Çoğu zaman gözümde yeterince küçüksün zaten.
Bir zamanlar ardından bakar ağlardım, şimdi dönüp arkama bile bakmam.
Bir zamanlar uğruna dünyaları yakardım, şimdi şerefsizim bir kibrit bile çakmam.
Hani senin varlığın ‘fifi’ yokluğun da ‘tın’ ya; Benim varlığım ‘olay’ yokluğum çok kötü ‘koyar’..

Herkes kendine yakışanı yapmalıydı, bu yüzden sen de defolup gittin! Bel altında kalsaydı aklımız, ayaklar altında kalırdı adamlığımız. Sen! Anca benim falanıma filan olursun. Unutma! Kafamı çevirdiğim an yalan olursun.
Unut beni demişsin hiç düşündün mü sevgilim sen hatırlanmaya değer misin?

Baktın hayatın tadını çıkaramıyorsun, tadını kaçıranı hayatından çıkar...
Gidişini umursamadığım gibi, gelişini de beklemediğim insanlar var!
Bir kez ayrıldıktan sonra tekrar barışmak fayda etmez. Ya g*tü kalkmıştır, ya da sevgisi azalmıştır.

Giden gitmiştir, gittiği gün bitmiştir! Ben gideni değil, giden beni kaybetmiştir.
Sen çare arıyorken o bahane arıyorsa, aranacak bir şey kalmamıştır; Bırak gitsin!
Hadi kaldır kadehi! Varsa şerefine, yoksa gidişine içelim.
Rakıyı gören suyu, kadını gören yatağı düşünür olmuş… Oysa; ne içmesini bilen var, ne de sevmesini…

Hiç bir savaşta kazanan bir devlet olmadı, biri insanını kaybetti, diğeri insanlığını!
2,5 gram beynin var onu da laf sokacağım diye kendini heder ediyorsun kıyamam.
Gidene dur demekte neymiş? Asfalt bile dökeriz, maksat rahat yol alsın.
Şerefin kadar konuş desem, sonsuza dek susacak insanlar tanıyorum!
Dostum ya da düşmanım olacaksan, ilk önce şerefli olacaksın!

Bu dünyada gülmek istiyorsan; Ya kaderin güzel olacak ya da kafan…
Hayal kırıklığım olup ayağıma batacaksan, bi çekil şöyle kenara!
Yokluğumla iyi geçin, çünkü varlığım bir daha olmayacak!
Rabbim bizden uzak tutsun, demir paradan daha bozuk insanları!

-----------------
Bunlar da ilginizi çekebilir: Acı Sözler Damar Mesajlar Damar Sözler Harbi Mesajlar Harbi Sözler Jilet Sözler Ayrılık Mesajları Hüzünlü Sözler İsyan Mesajları İsyan Sözleri
-----------------

Kaynak: http://www.sozumona.net/guzel-sozler/sert-sozler.html

[Edited at 2017-05-31 19:38 GMT]
Collapse


 
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir  Identity Verified
Türkiye
Local time: 12:34
Member (2007)
German to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
"Zile'de Böyle Derler" Jul 18, 2017

Düzgün mısmıldır, başörtüsü bürük,
Lâhana kelem, dağ armudu çördük,
İştaha mada, azıcığa eccük,
ALkışa da çepik, diyorlar bizde.

Merdiven badaldır, sebze de zavzu,
İğneye biz derler, dibeğe sohu,
Sitil kovadır, ceket ise saku,
Sedire de mahat diyorlar bizde.
.
tekne yem yeridir, arazi yazu,
Eme haladır, abla ise abu,
Balçığa ılgıt, terstavana çamdı,
Civciğe de cücük diyorlar bi
... See more
Düzgün mısmıldır, başörtüsü bürük,
Lâhana kelem, dağ armudu çördük,
İştaha mada, azıcığa eccük,
ALkışa da çepik, diyorlar bizde.

Merdiven badaldır, sebze de zavzu,
İğneye biz derler, dibeğe sohu,
Sitil kovadır, ceket ise saku,
Sedire de mahat diyorlar bizde.
.
tekne yem yeridir, arazi yazu,
Eme haladır, abla ise abu,
Balçığa ılgıt, terstavana çamdı,
Civciğe de cücük diyorlar bizde.

Banyo yapmak yunmak, bol ise foltah,
Hindi culuhtur, saç ekmeği cızlah,
Patatese kostil, sahi'ye essah,
Kızılcığa zoğal diyorlar bizde.

Takunya nalindir, çok bilmiş çepil,
İçi boş küfüktür, çabuk kızan çitil,
Şubat'a gücük, yatağa mitil,
Belki'ye ellâğamen diyorlar bizde.

Bibere issot, aceleciye hetelek,
Elbise urbadır, sırıksa herek,
Fasulye ciğit, raf ise terek,
Muşmulaya döngel diyorlar bizde"

YÖRENİZE has KELİMELER: http://www.dilforum.com/forum/archive/index.php/t-72267-p-5.html
Collapse


 
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir  Identity Verified
Türkiye
Local time: 12:34
Member (2007)
German to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
"yabancıların türkçe konuşurken yaptığı hatalar" Oct 2, 2017

--Ekşisözlükten alınmıştır--
Kaynak: https://eksisozluk.com/yabancilarin-turkce-konusurken-yaptigi-hatalar--1147204?p=24
_______________
.
.
.

1)

6 ayda türkçe öğrendiğini iddia eden bir japon proje müdürü
sahada eli belinde dolaşmaktadır.

o sırada camları henü
... See more
--Ekşisözlükten alınmıştır--
Kaynak: https://eksisozluk.com/yabancilarin-turkce-konusurken-yaptigi-hatalar--1147204?p=24
_______________
.
.
.

1)

6 ayda türkçe öğrendiğini iddia eden bir japon proje müdürü
sahada eli belinde dolaşmaktadır.

o sırada camları henüz takılmadığı için doğramalardan su alan alçıpan duvarın değiştirilmesi gereklidir
mekanda japon proje müdürü ile işçi vardır

- bu duvar yarın tatil yapsın
+ tamam

iki gün sonra sahada bu kez türk mühendisle dolaşan proje müdürü japon
alçıpanlara el sürülmediğini hala ıslak olduğunu görünce çileden çıkar

aynı işçiyi göstererek yanındaki türk mühendise

- ben buna bu wall * tatil yapsın dedimioo yapmadı danaaa
+ ne dediniz ?
- tatil
+ tamir olmasın o
- tamir *?

arkadaş tabi değil tamir yapmayı nasılsa koca japon müdür tatil yap dedi diye gelmemiş ya işe ertesi gün. çaaakkaaall.
---------
2)- "iyi geceler", "iyi akşamlar" arasında bir türlü karar verememesi, akşam yemeklerinden sonra restaurant çalışanı olsun, yoldaki adam olsun, arkadaş olsun herkese bir "iyi geceler" çekebiliyorlar mesela.

- "sir" kelimesinin karşılığını "efendim" baz alarak yine yeteri kadar tanımadığı kendinden büyük insanların arkadasından "ifendiiim! ifendiiiim!" diye çığırması.

- sinirlendiğinde küfürün tamamını getiremeyip "orospu şojuk" olarak kısaltması.

- ağaoğlu reklamı veya inşaatı gördüğünde kendi kendine telaffuz testi yapması. genel olarak telaffuz edilmiyor tabii ki. genelde "aaöuulogu", "aaaooooouuu", "aaaaaa" şeklinde sinirlenip bırakılıyor bu test.

daha niceleri...
----------
3)
bu nedenle yuvalar kurulmadan bozulabilir, o derece.

evlenmeye karar verdiğimizde, yabancı eşimle babamın ilk karşılaşmasında, eşim "ben kızınızla evlenmek, onu uzaklara götürmek istiyorum" demek isterken şu harika cümleyi sarf ederek babamı dumur etmiştir:

eş: ben kızını çok götürüyorum.
baba: ... (biri alsın bunu karşımdan bakışı)
kardeş ve anne: kikir

-----------
4)
türkçenin zor mu kolay mı olduğuna karar veremememe neden olan hatalardır.

filistin den gelen yabancı öğrenci arkadaşın artık 3. senesidir ve ziyadesiyle türkçe öğrenmiştir. ancak hala bazı telaffuz hataları vardır.
patoloji ye badoloji, traş köpüğüne traş kubuğu, televizyona tivüzon demek gibi.

neyse bizim eleman bir gömlekçiden gömlk almaktadır kırık aksanıyla ve pazarlık etmektedir.

eleman: bu gömlek kaça abi?
gömlekçi: doksan milyon.. (o zamanlar sıfır atılmamış paradan)
eleman: siksen olmaz mı?
gömlekçi: ??!!!***

gömlekçi şaşkın gözlerle bakmaktadır.. zira bizim eleman 2.02 lik bir araptır...

---------
5)
kim cuong adında vietnamlı bir manevi kardeşim var, türkiyede üniversite okuyor. sürekli irtibat halindeyiz, o bize gelir biz ona gideriz. bir gün ders çalışamıyorum diye kim'e yakınıyorum.

- yaa kim hiç ders çalışamıyorum napmam gerek?

+sen yaparsın, neyleri yapmadın ki? kavga!

her halde burada kavgayı, fight for it gibi bir anlamla kullanmak istedi ama türkçeye çevirince belli ki büyüsünü kaybetti.
---------
6)
eski ev arkadaşım türkçesini ilerletmek için gelmiş bir alman kızdı. yalnız o kadar disiplinliydi ki hızlıca ingilizce anlaşmamız gereken acil durumlar dahil her konuda türkçe konuşmak istiyodu. bir ara benim birkaç günlüğüne şehir dışına gitmem gerekti, kediyi de nora'ya bıraktım tabii.

iki gün sonra gelen mesaj, "sanırım bir problem çıktı. kedinin poposunda hayvanlar var!" otuz saniyelik düşünme seansından sonra jeton düştü, kediyi ilk sahiplendiğimde bana iç paraziti yapıldı demişlerdi meğerse yapılmamış kurt olmuş. seems legit deyip kabullendim. artık nasıl normal geldiyse üç sene geçti hala aşını yaptıralım da poponda hayvanlar olmasın çocuğum diyorum.
----------
7)
blake diye bir hocam vardı, türkçe öğrenmeye çalışıyordu. adam daha doğru düzgün "merhaba bugün nasılsın?" bile diyemiyorken, gittiği kursta '-eyazmak' fiilini öğretmişler buna.
bir gün derste durup dururken "bu sabah öyle azdım" dedi, sınıf şok! sonradan öğrendik meğer yere düştüğü için 'öleyazdım' demeye çalışıyormuş.*

---------
8)
kesinlikle çok şirin olan hatalardır, şimdiye kadar sevimli olmayananı görmedim. amerikalı bir arkadaşım var. sağolsun, düzenli olarak yaşatıyor bana bunu.
beni ne zaman yorgun görse, "noldu günün kutu mu geçti?" diye soruyor. ya ahahah, kutu ne be! yazarken de yapıyor bunu kötü yerine kutu yazıyor. ama düzeltmiyorum, öyle sansın istiyorum.
geçen de arabadayız, ben de park edemiyorum dar alanlara. dedim çıkıp sağa sola kır diye soyle de carpmayayim. anlamadı bi tabii, neyse sonra arkadan bağırıyor.
"kırıl !! sağ kırıl, arka kırıl !"
emir kiplerinde sıkıntı yaşıyoruz. bir de verilen görevi son derece ciddiye alırcasına yapmıyor mu? yemin ederim gaza basıp ezecektim.
neyse yine düzelttim baya bunu, güllaça götlaç diyen adamdı bu.
-------------
9)
yaptıkları hatalar genellikle kendi dillerinden türkçeye yaptıkları uyarlamalar yüzünden olur ama bazen de kendilerine göre mantık yürütüp bu böyleyse bu da böyledir deyip türetmekten çekinmemeleri yüzündendir.
beni merdivenlerden inerken gören silva şaşırır ve olağanüstü yaratıcılığını kullanır:

- aa sen yukarı mı binmiştin ben senin aşağı indiğini sanmıştım. (aşağı iniyorsak yukarı biniyoruzdur, evet kesinlikle bu böyledir)
- ???
---------
10)
üniversitede* grafik derslerimize giren amerikan hocanın* kapkara amerikan erkek arkadaşı* düşmüş bacağını kırmıştır. hoca dersi gelir ve ders işlenlenmeye başlanır. ara verildiğinde türkçe den konu açılır.. hocadan türkçe konuşması istenir ve konuşturulur. bir kaç başarılı cümleden sonra konu erkek arkadaşına gelir ve hoca erkek arkadaşının kırılmış bacağını şu şekilde ifade eder ve biz yarılırız;

- brian bacağını bozdu. **
---------
11)
almanlar belirtili ve belirtisiz isim tamlaması olayını hala tam olarak çözemediler, örnek: ben şimdi "diş macun" alacam.
-------
12)
ismin hallerinde zorluk çekenler vardır. "yemeği sana burda koydum" gibi, küfür mü ediyo, ikram mı yapıyo belli değil. hazırlıktaki yabancı dil hocam da eminönü'ne gideceğine inönü'ye gidiyodu ekseriyetle.
------
13)
süpersonik hocamız richard reidin yaptığı hatalar gibi ufak tefek ama bazen çok şirin olabilen hatalardır.mesela trireme denen eski antik gemileri anlatırken son iki gündür "bir sürü insan asılıyor yüreklere"insanlar yürek çekiyorlar sürekli" demesi ve yanlış telafuz olmasada çok garip bir vurguyla nedense sürekli kara toprak demesi günüme renk katmakta.
------
14)
bu entry çoğunlukla ingilizce'yi ana dil olarak konuşan veya türkçe öğrenmeye çalışırken ingilizce düşünen gavurları ele alacaktır.

en belirgin olanları tonlama, vurgu hatalarıdır. özellikle ana dili ingilizce olanlar ısrarla ilk heceyi vurgular, cümle içinde de italyanca'dakine benzer bir ritm oluşturmaya çalışır. türkçe'deki uzun kelime bolluğu da bazen doğru bildikleri kelimeleri sırf tonlama sebebiyle anlatamamalarına sebep olur.

tipik bir ingiliz türkçesiyle:

"ben* dé:* gelmek* istiyorum."***

çoğu zaten "istiyorum" derken de fiili doğru çekimlemeyi becerdiğine inanmaz, son hece arada kaynatılmaya çalışılır.

rahatça duyulabilen bir diğer yaygın hata veya hata kategorisi de ünlü harflerin pek sallanmamasıdır. "örüntü" kelimesini "ürüntü" diye okuyor mesela adam ısrarla, "nasılsa bunların ikisi de noktalı, aynı şey" diye düşünüyor herhalde. "üzerine" demek isterken "üzerine" diyor yine z harfini vurgulayıp ikinci e'yi de kısa tutarak.

bir başka hata da çoğul ekinin yanlış kullanımıdır. "three trees" çoğul eki almış olduğundan "üç ağaçlar" onlara pek garip gelmez. bu hatayı duyduğunuz anda ortamdaki türkçe konuşan insanlarla "yedi meşaleciler" geyiği yapılıp doğrusu öğretilmelidir. "bir" kelimesi de "a, an" article'larının yerine kullanılır. "ben bir şişe su almak istiyorum" cümlesindeki "bir" kelimesinin gereksizliği onlar için kolayca anlaşılabilecek bir şey değildir. "a bottle of water" kalıbının kelimesi kelimesine türkçe'ye çevrildiği de gözden kaçmaz. bu cümlenin "su istiyorum"a indirgenebileceğini öğrenmek bu yabancılara genellikle mutluluk ve üzüntüyü birlikte yaşatır.

ingilizce'nin orta çağ'dan beri saçmasapan bir milliyetçilik ve mükemmeliyetçilik eşliğinde fransızca kadar anlamsız gelen kurallara ve bir o kadar saçma istisnalara, diphthonglarla dolu bir yazı dilinin sebebi olmuş yetersiz bir alfabeye ve son olarak da kötü bir fiil çekimleme sistemine mahkum edilmiş oluşu bu insanların en büyük dezavantajıdır. gramer dümdüz gider. "sabcekt + abcekt + vörb" diye bir kalıp kafaya oturtulduğundan, onlara her ne kadar "türkçe latince gibidir, kelimeleri kafanıza göre dağıtabilirsiniz, ekler size neyin ne olduğunu söyler." denmiş olmasına rağmen bildikleri düzenden şaşmazlar. bu ingilizce bir cümleyi kafalarında tamamen bitirip, objeleri ortaya atarak türkçeye çevirmelerinin sonucudur. bunu yaparken size bomboş gözlerle bakarlar. halbuki türkçe konuşurken aklınıza gelen kelimeyi yapıştırmak, parça parça cümle oluşturmak, şu an yaptığım gibi bir şeyleri hatırladıkça cümleye eklemek sakıncalı değildir. aynı şekilde "ben" kelimesi veya herhangi başka bir özenin sürekli cümlelerde kullanılması da ingilizce'nin özneye göre doğru dürüst çekim yapmayan başarısız bir dil olmasının trajik sonucudur. bu hatalar gavurunuz türkçe düşünebilmeye başladığında yavaş yavaş kaybolacaktır. sizi en az endişelendirmesi gereken hatalar ingilizce'nin yetersizliğinden kaynaklananlardır.

"git-ing to the(-e, -a) parti" çerçevesi "parti-y-e git-mek"e dönüştüğünde yukarıdaki paragrafta işlenen sorunlar kendiliğinden çözülecektir.

alfabenin fonetik olması başta şaşırtıcı bir şekilde onları zorlasa da daha sonra duyduklarını yazmalarını ve okuduklarını konuşarak ifade etmelerini olağanüstü kolaylaştırır. ana dili ingilizce olmayan ve ana dillerinde düşünüp sırayla ingilizce ve türkçe'ye tercüme yapıp öyle türkçe konuşanların sadece alfabeyi öğrenerek kaydedebilecekleri ilerleme, konuşma açısından, öğreteni de öğreneni de fazlasıyla tatmin eder.

ingilizceyi aradan çıkarmaya başlayanlar alfabeyi öğrenirken yakın hissettikleri seslerin olduğu kelimeleri kullanmayı seçerler. hayatınızda duymadığınız kadar yumuşak g sesini türkçe konuşan bir yunanlı'dan duyabilirsiniz. danlar veya izlandalılar sıkça yumuşak d sesini çıkarabilecekleri kelimeleri arar ve bulamazlar ama ö harfinin varlığına çocuk gibi sevinirler. almanların gereğinden sert ş'leri ve uzun ü'leri; fransızların ,belki de hayatlarında ilk defa, r'leri yuvarlamaya çalışmaları ve ünlüleri duck face yapmadan seslendirmeye çalışmaları insana epey keyif verir. zaten fonetik bir alfabeyi öğrenmenin tek zor kısmı önceden öğrenilmiş alfabeleri yok saymaktır. tıpkı türkçe öğrenmenin en önemli ön koşulunun ingilizce'yi unutmak olması gibi.

enteresanlı not: şaşırtıcı bir şekilde ünlü uyumunu hepsi mükemmel bir şekilde öğreniyor hatta birkaç gün içinde "bu kelime fransızca galiba, ünlü uyumuna uymuyor" falan demeye başlıyorlar.
--------
15)
- türkiye çok uyuz yae
- höö!
-fiyatlar düşük işte...
- haa..
- ucuz muydu pardon... ehe
-hee... ehe
--------
16)
çok teyze bir görüntüsü var.

(taze yerine)
--------
17)
tam olarak hata sayılmasa da insanı güldürebilir bazısı.

şöyle ki; otobüs durağında beklerken 3 turist gelir durağa. aralarında rusça veya benzeri bi' dil konuşmaktadırlar. etrafa bakışlarından yardım aradıkları belliydi. aha dedim bi' yer ismi, otobüs numarası falan soracak diye ingilizce cevaplara hazırlamaya başladım kendimi. ardından birisi bana doğru gelmeye başladı. otobüs numarası sorarsa gaza gelip sakın türkçe söyleme haa iyice düşün diye kendi kendimi telkin ediyorum. otobüs numaralarının ingilizcelerinin son bi' üstünden geçiyorum. sonra eleman bi' şey diyor ama anlamıyorum. yani 2 kelimeyi de teker teker anlıyorum da birleştirip algılayamıyorum.

"hey adam !"

"hey adam !"

eleman bana bakıyor. sakin ol diyorum kendime. beynimi döngüye sokuyorum;

"hey --> seslenme ünlemi, merhaba anlamına gelebilir ok check."

"adam --> ingilizce 'edım' okunan bi' erkek ismi ama ne alaka. 'adem' olabilir mi diyorum bi' adres için o kadar geriye gitmeye gerek yok. error."

döngüyü tekrarlıyorum 10 saniye içinde defalarca yok çözümü. elemanın gözlere bakıyorum şaşı mı acaba arkada bi' arkadaşına mı sesleniyo diye o da değil.

artık turist yalvaran gözlerle bana bakarken jeton düşüyor bende. herif türkçe öğrenmiş, duymuş bi' yerlerden de direkt google translate ingilizce-türkçe çeviriden öğrenmiş. "hey man" yazmış oraya google translate salağı da "hey adam" yazıvermiş karşısına. hassiktir diyorum içimden. adama "buyrun" falan diyorum ama salak salak sırıtıyorum. tereddütle "bus number watch tower" falan diyor garip ingilizcesiyle ben durur muyum yapıştırıyorum cevabı "atmış! hasiktir ya sixty sixty" diyorum. karşılıklı gülüyoruz nelere güldüğümüzü bilmeden.

sonrasında aynı otobüse biniyoruz, yan yana oturuyoruz güzel bi' iletişim oluyor. otobüste yaşadıklarım içinse (bkz: ülkeye gelen turiste karşı mahçup olmak/@life is drunk). o günden beri ben nerede "adam" duysam aklıma bu gelir gelir gülerim.
-----
.
.
.
...

Hepisi ve daha fazlası şurada: https://eksisozluk.com/yabancilarin-turkce-konusurken-yaptigi-hatalar--1147204?p=24




[Edited at 2017-10-02 15:18 GMT]
Collapse


 
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir  Identity Verified
Türkiye
Local time: 12:34
Member (2007)
German to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
"plaza dili ve edebiyatı" Oct 5, 2017

--Alıntıdır--
Kaynak: https://eksisozluk.com/plaza-dili-ve-edebiyati--3614558?p=55
_______________
.
.
.
...

---
"ciaoragazzi'cim bu work'leri dispatch etmemiz lazım"
---
ilk akla gelenlerden birisidir (bkz: outsource) kelimesi.
---
o kadar plazada çalıştım bir kez duydum.
-bst bey bun
... See more
--Alıntıdır--
Kaynak: https://eksisozluk.com/plaza-dili-ve-edebiyati--3614558?p=55
_______________
.
.
.
...

---
"ciaoragazzi'cim bu work'leri dispatch etmemiz lazım"
---
ilk akla gelenlerden birisidir (bkz: outsource) kelimesi.
---
o kadar plazada çalıştım bir kez duydum.
-bst bey bunu sizinle negotiate etmemiz lazım
+ ne diyon amk? türkçe konuş!
- affedersiniz
+ affetmem bi daha olmasın

olmadı.
---
bu bence osmanlı dönemindeki saray osmanlıcası gibi bir şey.
osmanlı döneminde de saray osmanlıcası da diğer dillerden beslendiği için kimse bir bok anlamıyormuş. plaza dili de şu an için bunun yandan yemişi bence.
---
frankofon bir firmada iseniz kafayı yemeniz an meselesidir. aslında sayfalarca edebiyat parçalayabilirim ama bugünün kazananı benim için sakaldan sonra departman müdürümüzden kibar bir dille "bu aralar da gençlerde sakal moda oldu." demesinden sonra solumdaki arkadaşın "ooo römark'ı (remarque) yedin." demesi oldu
---
telaffuzu asla aslı gibi yapılmayacak bir eylem olarak: scan etmek
---
knowledge transfer en efsolarindandir. sanki herif orhun yazitlarini ezberlemis de onlari aktaracak.
---
plaza değil lakin bir gün hastanede tatbikat var. afet halinde acil servise hastaların getirilmesi canlandırılacak. plastik cerrah bir abimiz de ekip lideri rolünde, diğer ekip elemanlarına yani sedyeleri taşıyacak olan hasta bakıcı vs, ne yapacaklarını anlatıyor;

-sedyeler sürekli turn over olacak, ok?

ve personellerin mavi ekran vermesi.
---
biraz önce maliyet şefi olacak kasıntının bir konu anlatırken "off the record" cümlesini kullanmasına şahit oldum.türkçe kullansanız bir yeriniz mi eksilecek kasıntılar.
türkçesi genel olarak aramız da kalsın.buradan dışarı çıkmasın anlamındaymış.arkadaşlara bilgilendirme için teşekkür ederim.
---
anlıyorum ama konuşamıyorum.
dün, hayatımda ilk defa bir toplantıda hiçbir şey söyleyemedim.*
---
arkadaşların scheduleları çok tight olduğundan budgetları nereye allocate edeceğimize karar vermek için bi toplantı set edemiyoruz yakın zamana.
---
duyulduğunda tüyleri diken diken eden kelimeler silsilesidir.
bu sabahın kazananı;
- çok must bir şey değil.
---
"ben onları update edip gönderiyorum."
"abi bu hiç fair değil ya!"
---
ajanslarda çok karşılaşılan bir dil.
"ya işte bu youtuber'ı da ajans bir push etti inanamazsın."
"müşteriden gelen brief'lere göre bir plan oluşturalım."
"arkadaşlar bu projenin deadline'ı yaklaşıyor lütfen."
"marka ürünü push etmek için bir event ayarlıyor bunu set edelim."
---
osmanlıcanın biraz ilkel ama 21. yüzyıl versiyonudur.
--
sağlık sektöründe de olan durumdur maalesef. 'ırrite olmak, alert olmak, interne ve externe olmak' gibi kavramlar vardır.
---
bmw'ye bemeve denmez. bi en dabıl yu denir.
---
bugün gelen mailin bir kısmı;
önümüzde çok yeni bir challenge var. bu işi ne kadar hızlı buy edersek bir o kadar da hızlı align olacağız.
big picture’a bakıp benefitlerini gördükten sonra core bir roadmapimiz de oluyor olacak.
tüm ayrıntıları konuşmak üzere asap meeting set ediyor olacağız.

devamını okumadan önce küfredecektim ki bu dil yerine öz türkçemize dönecekmişiz.
---
neden bu kadar eleştirildiğini anlamadığım olay. şimdi şöyle, ingilizce eğitim veren üniversitelerde okuyan insanlar, mesleğiyle ilgili çoğu terimi türkçesini bilmeden, ingilizce olarak öğreniyor. kendi adıma konuşmam gerekirse çoğu finansal terimin türkçesini bilmiyorum. onun dışında derslerde sürekli ingilizceye mağruz kalınıyor. dersler için bir sürü ingilizce makale okunuyor, ingilizce videolar izleniyor. onun dışında gündelik hayatımızda izlediğimiz çoğu dizi,film yabancı yapım. doğal olarak türkçe dublaj yerine ingilizcesini izliyoruz. dinlediğimiz müzikler ingilizce. üstüne bir de bir sürü yabancının çalıştığı bir ortama girildiğinde ve şirketin yabancı ilişkileri düşünüldüğünde, hayatımızın içinde türkçeden çok ingilizce oluyor.sosyal medyada takip ettiğimiz sayfaların çoğu ingilizce içerik yayınlıyor. ve bir yerden sonra beyin buna adapte oluyor. ayrıca ingilizce çoğu kelime spesifik bir durumu karşılama anlamında daha kullanışlı oluyor. kimse ingilizce türkçe karışık konuşuyor diye havalı da olmuyor. durum sadece çok fazla mağruz kalmaktan dolayı beynin ingilizceye daha yatkın olması.
---
bu yeni structure beni umutlandırdı. senin bu process'e daha fazla involve olmanı istiyorum. çünkü bunu team içerisinde en iyi initiate edecek kişi sensin. hemen bir meeting inv atıp bizim team'in de bu subject'e focus olmasını sağla. mom (meeting of minutes) sharing'ini de best effort yap ki team içinde awarness bir an önce create olsun. herkesin şirket için tüm benefit'i provide etmesini istiyorum. bu challenging bir konu. promote olmak isteyen bunu accept edecek. reject eden olursa da benimle face to face konuşsun.

konu asap. ona göre herkesin action göstermesi önemli!

not: kurgu değil; gerçek bir e-posta'dan alıntıdır.
----
bu kulaklar "taşınable"ı da duydu.
---
"will have" kalıbıyla ayakta durur.
---

-berkant bey tedarikçi firmalarla toplantı set edildi mi?

+ evet efendim edildi merak etmeyin.

- peki ürünler kimden temin edilecek? sevkiyat nasıl gerçekleşiyor olacak? son durum nedir?

+ efendim malı arap faikten alıyor olacağız. karabük'de ikinci loading yapılacak. adana'ya kadar da ben drive edeceğim.

- hmm okey o zaman.
----
az önce duyduğum;
"multiscreen olayında top oldum"
şeklinde bir kalıbı barındıran dil.
---
bir örneği de "attach olmak"tır.
cümle içinde kullanımı : dışarıda olursa bende attach olurum.
---
burada yazılanları okuyunca abartıyorlar canım o kadar da olamaz diye düşünüyordum. az bile demişler, "perspective vermesi açısından share edelim" ne amk!
---
sadece plazalılar tarafından değil kimi reklamcılar tarafından da kullanılan bir dildir.
- ... ile negotiation yapamıyoruz.
+ çünkü doğru vibe'ı yakalayamıyorsun.
negoşieyşınlar ve vayblar yesin sizi. bir de bağıra bağıra konuşuyorlar. şaka gibi yarabbi.
----
plaza dili ve edebiyatı

beyaz yakalıların harman olduğu plazalarda kullanılan ‘’plaza dili ve edebiyatı’’ çözümlemesi gerçekleştireceğiz.

küçükken sanki hiç leğende yıkanmamış gibi elinde latteyle ‘’ toplantıyı set ettiysek sizi meeting room’da bekliyor olacağım’’ cümlesini kuran beyaz yakalıların plaza dili ve edebiyatını bu yazıda çözüyoruz. umarım bu tarz beyaz yakalı kabile arasında mahsur kalmazsanız ama günün birinde yolunuz bu beyaz yakalılarla kesişirse kurdukları cümleleri anlamak için cebinizde bu yazıyı sözlük niyetine taşıyabilirsiniz. hazırsanız yazıdan aksiyon almak için start up verelim!

- aksiyon almak = en çok kullanılan kalıptır. konu hakkında harekete geçmek demektir. örneğin manager’ı o çalışan hakkında aksiyon alacakmış. yani müdürü o çalışana ya uyarı verecek ya da işten çıkaracak.

- follow up’larımız = iş takibi demektir. genellikle follow up’larımız ne durumda arkadaşlar şeklinde kullanılır. yani iş takibimiz ne durumda demektir.

- meeting set etmek = toplantı düzenlemek, ayarlamak manasına gelir. genelde bu meetingler outlook üzerinden maille set edilir

- forward etmek = manası maili iletmek, göndermektir.

- down olmak = moralman çökmek manasına gelir.

- confirme etmek = manası teyit etmek, onaylamak, mutabakat sağlamaktır.

- check etmek = kontrol etmek demektir.

- ı think yani = sana katılıyorum, bence de, benim görüşüm manasına gelir.

- push etmek = verilen görevin çabuk yapılmasını sağlamak için zorlamak daha da türkçesi darlamak manasında kullanılır. ıkınsu hanım berkejan beyi push edelim lütfen, yoksa bizim işi bir ay daha sallar yoksa bu belgeler yetişmeyecek. 3 günümüz kaldı gibi.
- deadline yaklaşıyor = verilen görevin tamamlanması için son tarih yaklaşıyor demektir. genellikle maille iletilen görevlerin sonunda yazar, deadline: xx.xx.xxxx şeklinde.

- beni de cc'leyin = yani outlook üzerinden göndereceğiniz mail de cc bölümüne beni de koyup gönderin demektir.

- nice to have mi, yoksa must mı? = türkçesi bu şey sizin için zorunlu mu yoksa olsa da olur mu demektir. zorunlu değil ama olsa iyi olur gibi. örneğin; bu proje sizin için nice to have mi, yoksa must mı? cevabı, must anam must gibi…

- start up vermek = türkçesi bismillah deyip başlayalım demektir.

- win-win bir durum = her iki taraf açısından kazanç olan, her iki tarafın yararına manasına gelir.

‘’-yor olacağım’’ = yapacağım manasına gelir. örneğin; yarın sizi toplantı odasında bekliyor olacağım yani bekleyeceğim.

- third party = iş ortakları demektir.

- soft copy = elektronik kopya demektir. örneğin; printout yapıp hard copysini alalım. türkçesi sunumu bas getir demektir.

- focuslanmak = odaklanmak

- hard copy = çıktı demektir.

- point etmek = işaret etmek anlamına gelir.

- handle etmek = halletmek manasına gelir.

- assign etmek = görevlendirmek, işleri paylaştırmak, dağıtmak manasına gelir.

- brieflemek = yazılı bilgilendirme yapmak demektir.

- lead etmek = liderlik yapmak, liderlik etmek manasına gelir. örneğin; team’i lead etme. yani ekibi idare etmek.

- please proceed lütfen = lütfen ilerleyelim anlamına gelir.

- major concerni clarify etmek = ana mevzuyu netleştirmek anlamına gelir.

- schedule etmek = randevu ayarlamak manasına gelir.

- fyi = işyerinde üst ve tepe yönetimden gelen haber niteliği taşıyan mesajları bütün şirkete iletirken mailin başına veya sonuna yazılan harflerdir. manası bilginize sunarım, bilginize demektir.

- ınsight toplamak = gözlem yapmak demektir.

- share etmek = paylaşmak demektir.

- projeyi park edelim = belli bir süre projeyi askıya alalım demektir.

- fine tune etmek = ince ayar çekmek demektir.

- concernlerimizi discuss edeceğimiz bir meeting set etmek = türkçe meali mevzuları tartışabileceğimiz bir toplantı ayarlayalım demektir.

bölüm sonu canavarı olarak aşağıdaki cümlelerde ne anlatılmak istendiğini anladıysanız bu dersi geçmişsiniz demektir.

‘’arkadaşlar follow up larımiz ne durumda. schedule'un çok gerisinde kaldık. deadline yaklaşıyor biraz daha push edelim. konu hakkında en kısa sürede meeting set edip aksiyon alıyor olacağım.’’

‘’ıkınsu hanım, berkejan beyi push edelim lütfen. deadline yaklaşıyor sonrasında disgusting bir durum yaşanmasın. her iki taraf açısından win-win bir durum bence. ı think yani. konu hakkında sanırım birbirimizi confirme ettik, discuss hakkında checklestik. konu hakkında aksiyon almak için beni de cc'leyin, hep beraber focuslanalım.’’

start’ı verelim, baktık handle edemiyoruz hold’da tutar en kötü delete ederiz. sonuçta bu case'i handle edebiliyor olmalıyız arkadaşlar. bu konuda handle edemediğiniz noktada bana haber verin, ben manage ederim. resolved kapatılmayan soft skill problemler varsa angaje olup handle edelim.’’

‘’bu kadar push edince ben down oluyorum handle edememem çok doğal, sorumlulukları allocate edemiyorum.’
---
.
.
.

...
_______________
Birbirinden seçkin örneklerin hepsi burada: https://eksisozluk.com/plaza-dili-ve-edebiyati--3614558?p=55

Teşekkürler ekşisözlük.




[Edited at 2017-10-05 11:30 GMT]
Collapse


 
Nizamettin Yigit
Nizamettin Yigit  Identity Verified
Netherlands
Local time: 10:34
Dutch to Turkish
+ ...
Şiirin kaynağı Nov 21, 2017

Adnan Özdemir wrote:


Düzgün mısmıldır, başörtüsü bürük,
Lâhana kelem, dağ armudu çördük,
İştaha mada, azıcığa eccük,
ALkışa da çepik, diyorlar bizde.

Merdiven badaldır, sebze de zavzu,
İğneye biz derler, dibeğe sohu,
Sitil kovadır, ceket ise saku,
Sedire de mahat diyorlar bizde.
.
tekne yem yeridir, arazi yazu,
Eme haladır, abla ise abu,
Balçığa ılgıt, terstavana çamdı,
Civciğe de cücük diyorlar bizde.

Banyo yapmak yunmak, bol ise foltah,
Hindi culuhtur, saç ekmeği cızlah,
Patatese kostil, sahi'ye essah,
Kızılcığa zoğal diyorlar bizde.

Takunya nalindir, çok bilmiş çepil,
İçi boş küfüktür, çabuk kızan çitil,
Şubat'a gücük, yatağa mitil,
Belki'ye ellâğamen diyorlar bizde.

Bibere issot, aceleciye hetelek,
Elbise urbadır, sırıksa herek,
Fasulye ciğit, raf ise terek,
Muşmulaya döngel diyorlar bizde"

YÖRENİZE has KELİMELER: http://www.dilforum.com/forum/archive/index.php/t-72267-p-5.html


Bu güzel şiiri görünce paylaştığınız bağlantıda da bulamadım. Sonra asıl kaynak kim diye merak edince
bu bağlantıyı buldum.
http://blog.milliyet.com.tr/niksar-in-folklorik-siiri/Blog/?BlogNo=420377

Şair: M. Necati Güneş diyor.


Sağlıcakla kalınız,
N. Yigit

Not:
Bir sonraki paylaşımınız da güzelmiş. Hatta römark ifadesine iyi ki römorku yedin dememiş diye güldüm.


 
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir  Identity Verified
Türkiye
Local time: 12:34
Member (2007)
German to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
... Jan 18, 2018

--Alıntıdır--

1) KORELİLERE TÜRKÇE KONUŞUP BU HANGİ DİLDİR DİYE SORDUK!! -> Ali Ertugrul TV ->
https://www.youtube.com/watch?v=pdEJ7wJDRqc
--
2) "Yunanlara Türkçe Konuşunca Verdikleri Tepkilere Bakın
... See more
--Alıntıdır--

1) KORELİLERE TÜRKÇE KONUŞUP BU HANGİ DİLDİR DİYE SORDUK!! -> Ali Ertugrul TV ->
https://www.youtube.com/watch?v=pdEJ7wJDRqc
--
2) "Yunanlara Türkçe Konuşunca Verdikleri Tepkilere Bakın!" - Komşuda Tv ->
https://www.youtube.com/watch?v=BdskoZ_Z5CI
--
3) Sosyal Deney - "Yabancılar Türkçe'yi Nasıl Duyar?" -> https://www.youtube.com/watch?v=2vjoTLUrepk
--
4) Çinlilere Biz Nereliyiz Diye Sorduk -> https://www.youtube.com/watch?v=qo1D99FHPm0
--
5) KORELİLERE NERELİ OLDUĞUMUZU SORDUK -> https://www.youtube.com/watch?v=_h9QJBCYENo
--
6) (Koreli Arkadaş) Türkiye'de beni neler şok etti? -> https://www.youtube.com/watch?v=yZOI4AbJ-AQ
--
7) (Koreli Arkadaş) Kore hakkında enteresan 10 bilgi -> https://www.youtube.com/watch?v=70eIKG59jZw
--
8) (Koreli Arkadaş) Kore market fiyatları -> https://www.youtube.com/watch?v=xjOgxh_UMZs
--
9) (Koreli Arkadaş) Neden Türkiye? -> https://www.youtube.com/watch?v=P5UH_ab0Ars
--
10) (Koreli Arkadaş) Kebapsız Gaziantep -> https://www.youtube.com/watch?v=LI19o_KG6RE
--
11) (Koreli Arkadaş) Nasıl Korece Öğrenebiliriz? -> https://www.youtube.com/watch?v=0qdyi4SHrEs

[Edited at 2018-01-18 05:05 GMT]
Collapse


 
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir  Identity Verified
Türkiye
Local time: 12:34
Member (2007)
German to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
Tatlı bir Türkçe ile Jan 19, 2018

1) "TÜRKİYE'DE ÖĞRENDİĞİM & HAYRAN KALDIĞIM 7 ŞEY" - Polonyalı gelin
-> https://www.youtube.com/watch?v=ukSc-B6W5dI

2) "TÜRKÇE ATASÖZLERİ VS BEN" | Constance Leyla -> https://www.youtube.com/watch?v=ljQeP8JGnqo

3) "TÜRKİYE'Yİ SEVMEK İCİN 5 S
... See more
1) "TÜRKİYE'DE ÖĞRENDİĞİM & HAYRAN KALDIĞIM 7 ŞEY" - Polonyalı gelin
-> https://www.youtube.com/watch?v=ukSc-B6W5dI

2) "TÜRKÇE ATASÖZLERİ VS BEN" | Constance Leyla -> https://www.youtube.com/watch?v=ljQeP8JGnqo

3) "TÜRKİYE'Yİ SEVMEK İCİN 5 SEBEP" | Constance Leyla -> https://www.youtube.com/watch?v=kMebmaq_evY

4) "SADECE TÜRKİYE'DE OLAN 5 SEY" | Constance Leyla -> https://www.youtube.com/watch?v=6l3BgjHfXCo

5) "AVRUPA MI ? TÜRKİYE Mİ ?" | Constance Leyla-> https://www.youtube.com/watch?v=CsfAdnmqlRc

6) "DİL NASIL OĞRENİLİR?" | Constance Leyla -> https://www.youtube.com/watch?v=niDPqkXjB4k

7) "BENİ TANIYIN" | Constance Leyla -> https://www.youtube.com/watch?v=qwwMyIlcxds

[Edited at 2018-01-19 07:40 GMT]
Collapse


 
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir  Identity Verified
Türkiye
Local time: 12:34
Member (2007)
German to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
Yabancılar ve Türkçe... Feb 15, 2018

1) "Türkçe konuşan sempatik alman öğretmen (sövme icerir)" -> https://www.youtube.com/watch?v=jpxtvxOVyl4
2) Mica Ménard "Fransız Yabancı Türkçe Konuşuyor" -> https://www.youtube.com/watch?v=dTDW-M1TsoM
3) Mica Ménard
... See more
1) "Türkçe konuşan sempatik alman öğretmen (sövme icerir)" -> https://www.youtube.com/watch?v=jpxtvxOVyl4
2) Mica Ménard "Fransız Yabancı Türkçe Konuşuyor" -> https://www.youtube.com/watch?v=dTDW-M1TsoM
3) Mica Ménard "Fransızca Öğrenmenin Kolay Yolu" -> https://www.youtube.com/watch?v=C7Cpwi83IbE
3a) Mica Ménard "Bir Yabancı Neden Türkçe Öğrensin Ki" -> https://www.youtube.com/watch?v=YheB5xnLKvw

4) Carlos ile Türkçe "İSPANYOLCA-TÜRKÇE BENZER KELİMELER/ İSPANYOLCA DERS 12." -> https://www.youtube.com/watch?v=yLvDFIVSZ8A
4a) Carlos ile Türkçe "NASIL TÜRKÇE ÖGRENDIM? YABANCI DİL ÖĞRENMEK İÇİM TAVSİYELER" -> https://www.youtube.com/watch?v=oUFeszBlDQI
4b) Carlos ile Türkçe "İSPANYOLCA GÜNLÜK KONUŞMALAR" -> https://www.youtube.com/watch?v=t63M6vygnSQ
5) "Amerikan halkına Türkçe küfür öğretmek" -> https://www.youtube.com/watch?v=N-oJCxLrX-s

6) Ladin Siracide "Yabancıların istemeden söylediği Türkçe küfürler" -> https://www.youtube.com/watch?v=WOfOEKtPRxo
7) Ladin Siracide "Siyahilere karşı ön yargılar" -> https://www.youtube.com/watch?v=QCki5nrzPCw
8) Ladin Siracide "TÜRKİYE´DE YABANCILARI ŞAŞIRTAN ŞEYLER" -> https://www.youtube.com/watch?v=wyJbL7ASA3A
8a) Ladin Siracide "Muhtemelen Afrika hakkında yanlış bildiğiniz şeyler" -> https://www.youtube.com/watch?v=dlS1lTDejbc

9) "Neden Irkçılık Yaparız? - 3. Bölüm" -> https://www.youtube.com/watch?v=VKtxpJ9wdqM

10) Türkiye'de Bir Afrikalı "İLK DEFA KAR GÖRDÜĞÜMDE" -> https://www.youtube.com/watch?v=ADRm5DpNdHU
11) Türkiye'de Bir Afrikalı "TAKSICI KARI KIZ MUHABBETİ" -> https://www.youtube.com/watch?v=DK54enugJMA

[Edited at 2018-02-15 19:21 GMT]
Collapse


 
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir  Identity Verified
Türkiye
Local time: 12:34
Member (2007)
German to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
Kıbrıs Türkçesi Feb 19, 2018

Çoook tatlılar çooookkkkkk...

--------
1) "Gıbrız şiveleri - ARÇOZ - Hasan Dayı - Eylül 2012" (süresi 2.50) -> https://www.youtube.com/watch?v=uGaGxPDpVwQ

2) "Oğluma Büyü Yaptılar Ablam!...
See more
Çoook tatlılar çooookkkkkk...

--------
1) "Gıbrız şiveleri - ARÇOZ - Hasan Dayı - Eylül 2012" (süresi 2.50) -> https://www.youtube.com/watch?v=uGaGxPDpVwQ

2) "Oğluma Büyü Yaptılar Ablam!" (süresi 4.25) -> https://www.youtube.com/watch?v=dsQfUOOAY2M ← Bu kaçmazzz derim, başka bişey dememmmm

3) "Neydi Olacağı - Ayia Napa - Bip" (süresi 4.40) -> https://www.youtube.com/watch?v=9wFGLLG3myA

4) "Neydi Olacağı, Çekemeyenler Çatlasın" -> https://www.youtube.com/watch?v=mbb9GHzOGVI
5) "Narin Unlu Mamülleri" (4.23) -> https://www.youtube.com/watch?v=VXJ6M-CSH74

6) "60 Senedir Noel Babayı Bekleyen Teyze (KOOP)" -> https://www.youtube.com/watch?v=tKHWGoFd2WM
7) "TOLGAY TARIMAN - Gatsavida (Araba bozulunca)" -> https://www.youtube.com/watch?v=FcoA3O5yjhU

8) "Kıbrıslı Şizofren Kız Şakası" -> https://www.youtube.com/watch?v=SivrsidWbnM
9) "Yılbaşı gecesi evde mi dışarıda mı?" -> https://www.youtube.com/watch?v=OKXqtNpPvVk
10) "KIBRIS -BMW REKLAM FİLMİ" -> https://www.youtube.com/watch?v=9c64Lwa7voo

11) "Neydi Olacağı Haber Bülteni - Hazar Ergüçlü - Röportajı" -> https://www.youtube.com/watch?v=hU1wGGT3m3c
12) "Nermin vs Necati - "Gaynanamda Galmam" -> https://www.youtube.com/watch?v=_TcoCSfGBdk

13) "Nermin vs Necati - Kıskançlık -" -> https://www.youtube.com/watch?v=6Rj54D3Qtnc
14) "Nermin vs Necati - Çakralarım Kapandı" -> https://www.youtube.com/watch?v=HG_eNrWRpUQ
15) "Nermin vs Necati- Sevgililer Günü İhtimaller - Edited " -> https://www.youtube.com/watch?v=3fWl-qbXPO8


[Edited at 2018-02-20 00:10 GMT]
Collapse


 
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir  Identity Verified
Türkiye
Local time: 12:34
Member (2007)
German to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
Tayvanlı gardaşımız anlatıyor... Feb 28, 2018

1) loki2504 "Asyalı bir gardaş Türkiye hakkında paylaşıyor !" -> https://www.youtube.com/watch?v=N0CYyglBQJ8

1a) loki2504 "Uyarı: kahkaha atacaksınız ! Yabancı türk kültürü keşfediyor." -> https://www.youtube.com/watch?v=7n9pwQJ5lgg
2) loki2504 "Japon ve tü
... See more
1) loki2504 "Asyalı bir gardaş Türkiye hakkında paylaşıyor !" -> https://www.youtube.com/watch?v=N0CYyglBQJ8

1a) loki2504 "Uyarı: kahkaha atacaksınız ! Yabancı türk kültürü keşfediyor." -> https://www.youtube.com/watch?v=7n9pwQJ5lgg
2) loki2504 "Japon ve türk dostuluğu ve türk kültürü hakkında" -> https://www.youtube.com/watch?v=zlrhv8_f7sw
3) loki2504 "Ukrayna'daki maceramdan bahsedelim !" -> https://www.youtube.com/watch?v=T2BdVUGr6gY
4) loki2504 "Yabancı dili nasıl öğrenebilirim?" -> https://www.youtube.com/watch?v=IUbS0ZKAxmY

5) loki2504 "Annem ve türkler" (1/4) -> https://www.youtube.com/watch?v=zKOL4NOZaDM
6) loki2504 "Annem ve türkler" (2/4) -> https://www.youtube.com/watch?v=pHrapWHftUI
7) loki2504 "Annem ve türkler" (3/4) -> https://www.youtube.com/watch?v=29aZmHW7OII
8) loki2504 "Annem ve türkler" (4/4) -> https://www.youtube.com/watch?v=QBh4gC21jDM

9) loki2504 "Türkçe kalbimde yeri başka, koreli DEĞİLİM: TAYVANLIYIM !!!" -> https://www.youtube.com/watch?v=KzHkta0aiGA
10 ) loki2504 "İzmirde kuruyemiş yiyelim !!! Tuğbaya hoş geldiniz !!!" -> https://www.youtube.com/watch?v=oOM2lrGMNxI
11) loki2504 "Sultanahmet camisi içinde muhabbet ediyoruz ! Türkler çok severim !!!" -> https://www.youtube.com/watch?v=ESSGnMt1AsA

12) loki2504 "Türk balıkçıları ile türk esprisi hakkında konuştuk" -> https://www.youtube.com/watch?v=qRr9bIB7lS0
13) loki2504 "I LOVE Turkish people so much !/ İstanbulun en güzel anıları" -> https://www.youtube.com/watch?annotation_id=annotation_1488254699&feature=iv&src_vid=N0CYyglBQJ8&v=I4wJ1l8gEVU

13a) loki2504 "Turkish happiness ! / Türk sıcakkanlığı" -> https://www.youtube.com/watch?v=xe_-F_mOVBM
14) loki2504 "((Türkçe)) Bulgaristandaki türklerle çok mutluyuz !" -> https://www.youtube.com/watch?v=k0XvjhgpAv0

15) loki2504 "Duygu için: çince? japonca? yoka korece? nasıl seçebilirim ?" -> https://www.youtube.com/watch?v=f4IruA9olmk
16) loki2504 "Komşu ülkelerdede türkçe konuşur !" -> https://www.youtube.com/watch?v=0U3DklnqEZ0
17) loki2504 "Asyada benimle yürüyün" -> https://www.youtube.com/watch?v=ycjHe3IWCw0
18) loki2504 "Türk arkdaşlarım için özel bir sürprizdir !" -> https://www.youtube.com/watch?v=-EXjOtkyatE

[Edited at 2018-02-28 18:53 GMT]
Collapse


 
Pages in topic:   < [1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16] >


To report site rules violations or get help, contact a site moderator:


You can also contact site staff by submitting a support request »

Osmanlıca - Türkçe kaynaklar, Cumhuriyet boyunca Türkçenin serüveni, Günümüz Türkçesi...


Translation news in Türkiye





Anycount & Translation Office 3000
Translation Office 3000

Translation Office 3000 is an advanced accounting tool for freelance translators and small agencies. TO3000 easily and seamlessly integrates with the business life of professional freelance translators.

More info »
CafeTran Espresso
You've never met a CAT tool this clever!

Translate faster & easier, using a sophisticated CAT tool built by a translator / developer. Accept jobs from clients who use Trados, MemoQ, Wordfast & major CAT tools. Download and start using CafeTran Espresso -- for free

Buy now! »